Gökçeada'nın Tepeköy’ü: Rüzgârın ve Sessizliğin Köyü
Gökçeada'nın Tepeköy’ü: Rüzgârın ve Sessizliğin Köyü
Bazen bir yere varmak değil de, oraya nasıl vardığın önemlidir. Gökçeada’ya ayak bastığında bunu hemen anlarsın. Deniz yolculuğu boyunca şehir yavaş yavaş silinir gözünden; dalgalar, içindeki sesleri susturur. Ve sonra bir tepeye doğru kıvrılan bir yol çıkar karşına. O yolun sonunda, bulutlara biraz daha yakın, rüzgâra biraz daha açık bir yer vardır: Tepeköy.
Tepeköy, Gökçeada’nın en eski Rum köylerinden biridir. Zaman burada yalnızca saatle değil, rüzgârın yönüyle, gölgenin boyuyla, keçilerin sessiz yürüyüşüyle ölçülür. Köy meydanına geldiğinde, asırlık çınar ağacının gölgesi karşılar seni. Altında birkaç masa, birkaç sandalye… Çayını yudumlayan köylüler, kimi sessizce gazetesini okur, kimi gözlerini uzaklara diker. Konuşmalar bile rüzgârla fısıltıya döner burada.
Evler taş, çatılar kırmızı, duvarların ardında mor salkımlar. Her biri başka bir zamandan kalmış gibi. Dar sokaklardan geçerken her köşe, her pencere seni yavaşlatır. Burada yürümek bile başka: aceleye gelmez. Ayaklarının altındaki taşlar bile sana bir şey anlatmak ister sanki.
Yemekler köyde, kendi doğallığıyla sunulur. Bir tabak domatesli köy makarnası, yanına keçi peyniri, taze nane… Sofrada ne varsa yerli yerindedir; ne bir eksik, ne bir fazla. Ve belki de ilk defa uzun uzun, yavaş yavaş yemeyi hatırlarsın.
Gün batımında tepeye çıkarsan, adanın diğer yüzünü görürsün. Rüzgâr orada biraz daha serin, biraz daha açık sözlüdür. Güneş ağır ağır denizin arkasına düşerken, gökyüzü gül kurusu rengine döner. O anlarda konuşmana gerek yoktur. O anlarda sadece orada olman yeterlidir.
Tepeköy, kimseye kendini göstermeye çalışmaz. Öylece durur. Gelenin yavaşlamasını bekler, dinlemesini ister. Çünkü burada doğa konuşur, taşlar konuşur, rüzgâr anlatır. Eğer sen de dinlemeyi bilirsen, bu sessiz köy sana çok şey söyler.
Gökçeada’nın en sessiz tepesi seni bekliyor. Birkaç günlüğüne değil, içinden geçen o uzak sessizliği yeniden bulman için. Eğer yavaşlamaya cesaretin varsa… Tepeköy orada. Olduğu gibi.